26 Nisan 2016

Okuma Halleri - Sinan Akyüz - Piruze Şam'da Bir Türk Gelin

Aşık karalı mısın, candan yaralı mısın?
Nedir sendeki bu hal,
Yoksa sen Şam'a gelin gelen Türk kızı mısın?

Su, susuzluktan deli olmuş bir kişinin gözü önünde ve kendisi de su içinde, fakat akıp giden sudan haberi yok..

Piruze'nin babası Diplomattır ve bir gün tayinleri Şam'a çıkar. İlk başta Piruze Şam'ı sevmez. Londra'ya okumak için gitmek ister fakat babası göndermez. Ve bir gün Piruze doğum günü partisinde Wassim'i görür ve aşık olur. Wassim ve Piruze evlenirler. Fakat, Şam'da Şeriat Kanunu geçerli olduğu için Wassim uçkuruna sahip çıkamaz. Önce evlenmeye kalkar, yakalanır Piruze onu çocukları hatırına affeder. Sonra evdeki hizmetçi olan Newja aralarında olan ilişkiyi diş macunu muhabbetiyle ele verir. Bir süre sonra Wassim'in şoförü Tarek Piruze'ye iftira atar ve Wassim onu öldüresiye döver. 
Piruze oğullarını alarak Türkiye'ye kaçmaya çalışır fakat, Şam'da muhaberat olduğu için kocanın izni olmadan ülke dışına  çıkamaz. Çocuklarını Şam'da bırakıp kaçar.
 Wassim, çok sevdiği karısını kaybeder, kaybetmeden önce ona acı çektirir sonrasında oğulları Amer, İmad ve Rami'yi ona göstermez.
....
Yıllar sonra Piruze zengin olmuştur. Mağazasına gelen Alia ile tanışır. Alia, Amer'in arkadaşıdır. Piruze tam 21 yıl 4 ay 13 gün sonra ilk göz ağrısı Amer'e kavuşur..


Eğer okumadıysanız, mutlaka okuyun derim...



25 Nisan 2016

Teras İnşaatı

Hafta sonu çok çok yorucu geçti. Dubleks evde oturmak tam meşakkatli iş yahu. Temizliği ayrı zor yaşaması. Biz iki aile beraber yaşadığımız için dubleks evdeyiz. Bizim evin terasında ardiye vardı çatı altında. Şiddetli yağmur yağınca aşağı katı su bastı. Bizde ardiyeyi boşaltıp çatıyı kırıp terasa bağladık.
Valla önceki halini çekmeyi unutmuşum. çatı vardı orda duvarı kırdık, beton döktük falan filan. Hiç usta falan yok tamaean eşim, kayınpederim ve kayınbiraderim yaptılar.
Son hali bu durumda elbette bitmedi dün akşam yine sağanak yağmur yağdı. Hayırlısıyla bi biteydi de Teras Cefami açaydım :D
Teras cafe demişken, İstanbulda balkonlar artık yok denecek kadar az malum. bizim teras burası da eklenince baya bi büyük oldu haliyle. Yazın herkes bizde toplanıyor ve haliyle çok yoruluyorum pastaydı, kekti, börekti, çörekti.
Bundan sonra dicem ki; terasa gelmek isteyen yanına pasta-börek- çörek getirsin çay bedavaaa :)
Kayserilinin ticaret zekası anca bu kadar ahahah :D 
Teras İnşaatı bitsin düzenleyeyim son halini paylaşırım.
Mutlu haftalar...


20 Nisan 2016

Okuma Halleri - Marlo Morgan- Bir Çift Yürek

Günaydın...
Bundan sonra bloguma okuduğum kitaplarımı yazmaya karar verdim. 
Blog başlığımı Özge'den çaldım :) 
Kızma Özge'm :D

Bir Çift Yürek ameliyat sonrası hastanede okumuştum. Başta çocuk kitabı gibi gelmişti aslında.. Ama öyle değilmiş..

Kitabın konusu : Aborijin yerlilerinin yaşantılarını ve bu yaşantının aslında bütün insanların ortak yaşantısı olduğunu fakat bizim buna ne kadar yabancı olduğumuzu anlatıyor.

(aşağıdaki kısmı netten aldım)
Amerikalı bir tıp doktoru olan Marlo Morgan gerçek bir olaya dayanan bu kitabında Avustralya’da yaşadığı ruhsal bir yolculuktan bahsetmektedir. Yazar, göçebe bir kültüre sahip Avustralya yerlileri olan Aborijinler eşliğinde, kabilenin kendilerini adlandırdıkları şekliyle ” Gerçek İnsanlarla” birlikte dört ay süren ve çölü boydan boya katettikleri uzun bir yürüyüşe çıkar. Bu süre boyunca, çölün çorak coğrafyasındaki bitkiler ve hayvanlarla uyum içinde yaşamayı öğrenir. Olağandışı insanlardan oluşan bu toplulukla birlikte yaptığı bu yolculukla Morgan, bu insanların 50.000 yıllık kültürlerinin felsefesi ve bilgeliği ile tanışır.

Bu kitap sizi alıp başka dünyalara götürür....
Okurken Aborijinlere özendim diyebilirim.
Hiçbirşey olmadan nasıl yaşanır? İnsanlığın gelişini, insanlığın geçmişi nasıldı?
Okurken ellerimde kablolar olduğu için altını çizemedim , not alamadım.
Gerçi kitap kuzenimin kızınındı istesem de çizemezdim ki :) Kitap getirin bana diye sayıkladığım zamanlardandı, annemler ne kitabı bee yat uyu diyorlardı. Yok anacım başka türlü zaman geçmiyordu :D

Demem o ki.. Bu kitabı mutlaka ama mutlaka okuyun. Eminim sizlerde Aborijinlere özenirsiniz.. 

15 Nisan 2016

2 Ay Öncesini Unutmaya Çalışmak...

Bir önceki postumda ruhsal bunalım içinde olduğumu söylemiştim.
Gerek insanların davranışları, gerek benim bilinçaltımın başarısız operasyonlarımı gözler önüne getirmesi...
İnsanların kırıcı sözleri yüzünden ben telefonumdan Facebook'u sildim.
İş yerinde zaten erişim yasağı var yani engellendi istesem de giremiyorum.
en çok yaralayan mesajlar şunlardı...
- Olmadı mı? ne üzücü...
- Başka doktora başka hastanede tekrar denesen?
- Kısmet..
- Bak Ela sağlıklı ve yanında. Onu düşün..
- Biz seni böyle de seviyoruz artık üzülme..

Ben ölümü, felç kalmayı göze alıp girdim ameliyata.. Tekrar denemek? Dile kolay tabi ben 4 kez oldum ki birini silelim o gerekliydi kulak zarım patlamıştı. 3 kez koklear implant ameliyatı oldum üçü de başarısız...

Bir de kalabalık ortamlarda dışlanmışlık hissi var. İşte en çok yaralayan o.
Unutmaya çalışsam da saçlarımdaki kazıntı, ameliyat izim, narkozun verdiği ve henüz geçmemiş olan uyuşukluk unutturmuyor işte.
Aklıma geldikçe o acıyı tekrar tekrar yaşatıyor bilinçaltım..
Acıyor.. Kafam kalkmıyor.. Yürüyemiyorum.. Kollarım kalkmıyor.. Gözlerim açılmıyor...
Ne zordu...
Konuşurken gözyaşlarım istemsizce dökülüyor.
Durduk yere ağlamaya başlıyorum sonra.
Bazen tek başıma çekip gidesim geliyor.
Sonra Özge'nin dediği geliyor aklıma...
'' Ela? Ela'ya ne olacak?''
Sahi..
Ne olacaktı Ela'ya.. Onun ne suçu vardı ki?
O aklıma geldikçe hayata sımsıkı sarılmak yerine keşke evlenmeyip çocuk yapmasaydım diyorum.. Ela'dan aksine Kocci'nin de ne suçu vardı ki bunları yaşamaya?

Bunları unutmak için beynime format attırasım var.. EMDR miymiş adı her ne naneyse..
Sizlere komik gelebilir aslında..
Yüzüm gülüyor, hayatım devam ediyor ama..
İç dünyam karmakarışık.. İşte bu beni çok çok yoruyor..
Psikolojik yardım al doktora git diyenler oldu. İlaçlar beni uyuşturuyor ve uyutuyor, gitmek istemiyorum..
Ben kendim yenebilirim bu duyguları ama benim biraz zamana ihtiyacım var..
Birde...
İnsanlardan (özellikle yakın çevremden) birazcık ta olsa empati yapılmasını, kendilerini benim yerime koymalarını istiyorum..
Az, biraz anlasalar beni üzmezlerdi...
Neyse..
İçimi döktüm yine..
Dualarda unutulmamak dileğiyle..
Hayırlı cumalar ve #happysundayeveryone :)
görüşmek üzere...



14 Nisan 2016

Herbalife Shake

Zaman o kadar çabuk geçiyor ki..
Bu aralar ruhsal bunalım içindeyim. Kouşurken durduk yere ağlayasım geliyor. Babam iş yerindeyken beni arıyor ve ben telefonu açamıyorum. Başlıyor benim gözlerim akmaya.. Allah'ım yardım et demekten başka bişey gelmiyor elimden..
Neyse...
Geçtiğimiz hafta Fikrimühim'den bir paket geldi. Herbalife Vanilyalı Shake.. Öğün yerine geçiyormuş yemek yemiciin onu içiciin. Kilo kontrolüymüş falan filan. Anacııım ben yemek yemeden duramam. İş çıkışı eve gidince acıkmış oluyorum kocci-kayınpeder gelene kadar açlığı bastırmak için içiyorum.
İş çıkışı balkonda işleme yaparkene :D

Tadını sevmeyen olmuş ama ben çok sevdim :) Kilo kontrolü için değil de açlığı yatıştırmak için içerim ben bunu.
Geçmişte benim kokmuş çorap kayınçı satış danışmanıymış bu herbalifenin. 
Kartviziti vardı evde ondan biliyooom. Ben evli değildim o zamanlar.
Şişko diyordu bana. Madem kilo kontrol danışmanısın git nişanlını zayıflat diyesim geliyo. 
Neyse.
Ben işime döneyim..
Foto çekmeye üşendiğim için post giremiyorum.
Yoksa maymun iştahlıyım ben elimde kaç iş var :D
Sevgiler..

08 Nisan 2016

Anne Çişim Geldi

Başlıktan anlaşıldığı gibi şu çiş mevzusu beni deli ediyor...
Ela 3,5 yaşında. ay hesabı yapmıyorum unuttum 3 ay sonra 4 yaşına girecek.
Konumuz o değil.
Ne zaman yemek yemek için sofraya otursam
-anneee çişim geldi.
Koş hadi wc ye. Bekle anam bekle..
Anne bitti mi?
Kızım ne bileyim bitti mi? yapan sensin benim sormam lazım sana.
Bitti kalkalım.
El yıka kurula çık vallahi iştahım kalmıyor yemek soğumuş oluyor.
tüm yemek yeme isteğim kayboluyor..

Uyumak için yatağa giriyoruz. Hayır yatağa girmeden önce soruyorum gidecekmisin wc'ye?,
Yokkiiii diyor.
e madem yok o zaman hadi yatağa.
5 dk sonra şaplağı suratıma vurup
Anneeee çişim geldi.
Yok vallahi bu çiş mevzusu beni deli edecek.
Bebekken ne güzeldi altı bezli oh miss. Çişim geldi diye suratına da şaplak yemiyorsun :)
Birde dalga geçiyor sırıta sırıta. O an çocuğu parçalaya parçalaya gıdıklayasım geliyor ahahha :D
Kalkmıcam sen git yap gel deyince.
Yatağa işerim bak diyor. İşeme hadi koş koş :D
Ne zaman düzene girer bu konu aceeep?

01 Nisan 2016

Happy Birthday Me!

Ela doğduğu gün anneme sormuştum..
'' Anne ben doğduğumda ne hissettin?'' diye..
Annem de demişti ki..
'' Abin doğduğunda üşüdüğümü, sen doğduğunda karnımın ağrısını hissettim'' demişti..
(Epidural sezeryanla doğmuşum ahaha  )
'' Bu kadar mı?'' demiştim..
'' Bu kadar'' demişti..
İşte böyle sayın seyirciler, bugün annemin karnını ağrıttığım, babamın gözbebeği, abimin cazgır kardeşi olduğum gün....
Öyleyse,
İyi ki doğmuşum ben..
İyi ki anneme ve babama ablamın ölümünü bir nebze de olsa unutturabilmişim...
İyi ki abimin kardeşi olmuşum..
Ama..
Üzgünüm abi,
Küçük yaşta bu cazgır kardeşin hasta olup seni babaanneme ve dedeme bıraktırdı.. Benim elimde olan birşey değildi.. O günden sonra acını beni döverek çıkartmıştın... Sen de çocuktun, senin de anne ve babaya ihtiyacın vardı ama annem ve babam benim yanımdaydı.. Keşke elimde olsa o günlere geri dönebilsem..
Ne yapalım bir çocukluk travması olarak kaldı ikimizde de.. Yine de.. Özür dilerim...Seni çok seviyorum..