27 Nisan 2015

Unutulmayan Yıllar.. Pehhh....


Dün akşam 5 Yıl önce mezun olduğum Üniversiteden arkadaşlarımın çoğunu buldum.. Aslında Deniz Gaye ve Şahin'in facebook iletisinin altına '' Vayyy burda neler görüyorum'' yorumumla tüm arkadaşlar atladı. Bizde neden bir Grup açmıyoruz? diye sorduk birbirimize..
Deniz Gaye en önde pembeli ellerini kavuşturmuş olan kız Şahin de önde pembe-gri elinde kağıt olan hemşom Şahin sucukları :D :D

Efenim bizim sınıfta manyak bi Burak var Şahin'in arkasında gözlüklü olan. Askerden bildiriyormuş. Sende şunun bunun numarası var mı yolla da ekleyelim diyordu. Kankimin Zekiyenin var mı? diye sordu.
Bende Zekiye mi??? dedim.. Zekiye fotoda sağdan kırmızı badili olan :) Zekiye'yi ben hiçbir zaman anlayamadım çünkü ondandı o tepkim.
Zekiyeye şaşırdığım için Burak alttaki iletiyi yazdı..

demek istediğim...
Okuldayken arkadaşlarımızla zaman geçirmezdik biz.. O yüzden arkadaşlığın kıymetini geç anlamışız..
Uzun zaman sonra arkadaşlarımı bulmanın mutluluğu içindeyim anlayacağınız :)
Musmutlu haftalarınız olsun..

Soma’daki “Toplumsal Dönüşüm Projesi” Onlarla Hayat Buldu!

Soma İçin Bir Olduk:  Anka Küllerinden Yeniden Doğan bir Kuştur...


Allianz Türkiye, sivil toplum örgütleriyle el ele vererek, bölgede etkilenen vatandaşlara ulaşabilmek, onların yaralarını sarmak ve yeni başlangıçlarını desteklemek için Soma’daydı. Soma’da 2014’te gerçekleşen ve ulusumuzu derinden sarsan maden faciasının ardından, Afetlerde Psikososyal Hizmetler Birliği (APHB) ve Bilim Kahramanları Derneği (BKD) ile işbirliği yapılarak “Allianz SomaDA”yı (Soma Dayanışma Ağı) geliştirdi.



Soma’daki faciada 301 işçimizi kaybettik, olaydan yaklaşık 5 bin çocuk etkilendi. “Benim adım Esma, benim adım Sıla, benim adım Dilara, benim adım Abdurrahman… Biz bir robot yaptık. Grubumuzun adı Anka oldu. Anka küllerinden yeniden doğan bir kuştur.” Bilim Kahramanları Derneği’nin projesiyle çocuklar, bilim ve teknolojiyle meşgul oldular, acılarından biraz uzaklaşıp normal hayata döndüler.


Allianz SomaDA”yı kapsamında, BKD ile yapılan işbirliği sayesinde, Soma çevresinde, olaydan etkilenen 6 ilçedeki 16 okulun, Bilim Kahramanları Buluşuyor turnuvasına katılımı sağladı. 34 gönüllü öğretmen, 150’ye yakın öğrencinin oluşturduğu 17 farklı Allianz SomaDA takımını 4 ay boyunca turnuvaya hazırladı. Bu yolla, öğrencilerin normal hayata dönüşü desteklenirken, psikososyal ve kişisel gelişimlerine de katkı sağlanması amaçlandı.


Allianz SomaDA”nın bir ayağı da faciadan etkilenen ailelerin çoğunlukta olduğu Dursunbey’deydi. APHB ile yapılan işbirliği sayesinde, Dursunbey’de bir psikososyal destek merkezi açıldı. Çocuklara, yetişkinlere ve gruplara yönelik üç görüşme odası bulunan Dursunbey Psikososyal Destek Merkezi’nin hizmetleri, merkeze uzak bölgelere de ulaştırıldı.


 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

24 Nisan 2015

Çocuklar Migros’la unutamayacakları bir bayram yaşayacak!



Bu 23 Nisan, çocuklar için çok farklı geçecek. Bayramın coşkusu Migros’un fırsatlarıyla katlanacak. Migros, çocukların yaratıcılığını göstereceği #hayalimiçizdim yarışmasıyla ve benzersiz kampanyalarıyla bu sene de çocuklara iyi gelecek.


Hayalini çiz, tüm dünyaya iyi gelsin.


Rengarenk hayalleriyle her gün yepyeni dünyalar yaratan çocuklara bir sürprizimiz var. Hürriyet’in özel olarak hazırladığı 23 Nisan Hürriyet’i gazetesinin kapak sayfasını tamamen çocuklara ve onların hayallerine ayırıyoruz.


#hayalimiçizdim yarışmasıyla çocuklar hayallerindeki dünyayı çiziyor, benzersiz düşlerini paylaşıyor. Üstelik, resimlerini #hayalimiçizdim hashtag’iyle Twitter’da veya Instagram’da paylaştıklarında, oyuncak sepeti hediyemizi kazanma şansı yakalıyor.

#hayalimiçizdim sayfası aynı zamanda Migros TV’de de yayınlanacak. Çocuklar, bu sayfanın çıktısını alıp #hayalimiçizdim hashtag’iyle de yarışmaya katılabilecek.



Hem çocuklarınıza hem cebinize iyi gelecek fırsatlar!


Migros’ta fırsatlar bitmiyor.



Yazmayı çok seven, en sevdiği kalemi biten ya da rengarenk yeni bir defter almak isteyen çocuklara, tüm kırtasiye ürünlerinde %50 indirim iyi gelecek.

Tüm oyuncaklarda %50 indirim (katalog ürünleri hariç), çocukların hayal gücüne iyi gelecek. 

Kaç yaşında olursak olalım, vazgeçemediğimiz sakız ve şekerlemelerde 3 al 2 öde, yalnızca çocuklara değil herkese iyi gelecek. 

Bambaşka dünyalara yolculuk yapmamızı sağlayan tüm çocuk kitaplarında %50 indirim, çocukların ruhuna iyi gelecek. Yeni maceralara adım atacak, yeni yerler keşfedecek, yeni kahramanlarla tanışacaklar.

Çocukların sınırsız yeteneklerini açığa çıkaran tüm Lego setlerinde %20 indirim onların yaratıcılığına iyi gelecek. 

Barbie, Scrabble, Max Steel, Polly Pocket, Cars, Ever After High, Fisher Price, Planes 2, Acayip Havalı Arkadaşlar, Disney Princess ve Hotwheels markalarında %20 indirim ise en sevdiği oyuncaklara kavuşan tüm çocuklara çok iyi gelecek.


Migros size iyi gelecek.


 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

17 Nisan 2015

Kardeş Blogum

İlk defa bir blog tanıtacağım size..
Torpil olsun bu da.. Benim zorumla açılmış bir blog çünkü..
Amcamın oğlu var benim Çelik Kuvvet.. Şırnak Silopi'de görev yapıyor. Şair ruhludur kendisi.. Hep bir Şiirler yazar boş zamanında efkarlı efkarlı.. Belli mi olur belki kitabı çıkar..
Mısralarıma Dair blogu burda.. Açalı 1 saat olmadı ben açtım çünkü.. Yavaş yavaş adam ederiz blogu..
 Kardeşim dediğim kuzenimin blogunu ziyaret eder, şiirlerini eleştirirseniz sevinirim :)


Yarın AÖF sınavım var dualarınızı beklerim :)
Mutlu haftasonları...

Ak Sakallı Dedem..

Hayatım film şeridi gibi gözlerimin önüne geldi bu sabah..
13 Yıl önceydi...
Ben yatılı okuyordum o zamanlar
Ailemin gözbebeğiyim onu biliyorum bir tek.. şımarık, vurdumduymaz, hırçın..
Günlerden pazartesi Annemle Kayseri merkeze gittik göz kontrolüm için..
Dr bana gözlük verdi çok mutlu oldum ki.. Gözlüklendim ben de.. Sağır Kerime 4 gözlü oldu derlerdi artık.. olsun desinlerdi '' sağır'' kelimesi kadar acı verici değildi..
Aldık gözlüklerimi bindik dolmuşa gidiyoruz köye..
Salı sabahı...
Köyden ilçeye gideceğim Babamın tarlada işi var annem de babama yardım edecek götürecek kişi Dedem oldu..
Okuduğum okul İlçe merkezine çok uzakta.. Oraya gidecek dolmuşta yok Dedemle 1 saat kadar yürüdük okula varmak için..
Yürüdük okula vardık Dedem beni bıraktı önce sonra abimi gördü halini hatırını sordu harçlık verdi bize.. ''Allah'a emanet olun yavrularım'' dedi ve gitti...
Bilmiyordum ki ben dedemi son görüşümün olduğunu.. Bilseydim sım sıkı sarılırdım dedeme...
Günlerden çarşamba...
Okul bitti akşam etütteyiz. Komşumuz Nedim abi geldi bizi almaya. Ben daha dün gelmişim neden gidiyoruz ki? dedim..
Hoca izin verdi boşver dersler de boşmuş zaten dedi
Peki dedim seslenmedim başka..
Önce amcamların evine götürdüler abimle beni..
Annemler de burda mı? diye sordum evet dedi..
Bizim geldiğimizi gören halamın oğlu Mehmet '' abla dedem hasta'' dedi
Beynim zonk etti.. '' dedem hasta dedem hasta dedem hasta...''
Dedeme en düşkün torun benim.. Herkes biliyor ben dedem olmadan yapamazdım.. Dedem hastayken bile rahat bırakmazdım '' dedemin sırma gibi sakalı var senin yok yaa der dedemin sakalını öperdim''
Dedemi görmeye girdim o da ne!
Dedem yaşayan ölü gibi.. 1 günde neler olmuş böyle? Dedem daha dün sapasağlamdı..
Günlerden perşembe..
Annemler beni bi akrabaya gönderdi bişey almak için neydi onu unuttum.. Eve dönerken yolda halamın oğlu Mehmet'i gördüm.. bu kez '' abla dedem öldü'' dedi..
Beynim yine zonklamaya başladı..'' dedem öldü, dedem öldü...''
Koşa koşa gittim eve dedemi yıkamışlar.. Beni annemin amca oğlu gördü koşarken.. Biliyor ya dedemsiz yapamayan torunu olduğumu..
Sakinleştirmeye, teskin etmeye çalıştı beni.. Ama yok.. ben dedemi görmedim dedemi görmek istiyorum..
İleride babamı gördüm o da ne? sanki babam jandarma kolunda gibiydi.. Babamın yüzüne bakamadım..
Babam babasını ben birtanecik dedemi kaybetmiştim..
13 yıl önce...

Nur içinde uyu canım dedem seni unutmadım unutmayacağım da...
Mekanın cennettir inşallah..
Bu dünyada fazla yaşayamasak ta ebedi dünyada  buluşacağız inşallah..
çok özledim seni ak sakallı dedem çokkkk....


Edit: Annemin babası olan dedem sayısız toruna sahip olduğu için torunlarını pek tanımaz.. Beni de pek bilmez o yüzden ben babamın babası olan dedeme çok düşkündüm.. diğer dedem de 30 Ağustos 2010'da Hakk'ın rahmetine kavuşmuştu..)

15 Nisan 2015

Bir Kitap Olsaydınız?

Çok severek takip ettiğim hiçbir yazısını kaçırmadığım Nabrut'cum sormuş.. Bir kitap olsaydınız nasıl kitap olurdunuz diye...
Keyifle cevaplayacağım ben de..


Bir kitap olsaydım adı: ''Empati Kur'' olurdu...

Okurken her insanın aynı olmadığını, özel insanların yaşarken  hayatını zorlaştırdığımızı görmenizi isterdim...

Mesela;
-Ben trafikte zorlanıyorum korna çalıyor mu farkında değilim ısrarla kornaya basıyorsunuz düşündünüz mü hiç '' bu işitme engellidir duymuyordur bekleyim geçsin'' falan..
- Görme engelli insanlara özel kaldırımdaki sarı kabarma çizgilerin önüne araba park ediyorsunuz hiç düşündünüz mü '' Görme engelli kardeşlerimiz vardır burdan geçerken zorlanırlar'' diye..
- Rampaların önüne park ettiğiniz arabalara ne demeli akülü arabalı kardeşlerimizi düşünmeden..
-Sağlam olduğumuz halde işgal ettiğimiz asansörlere hiç değinmeyeceğim..

İşte ben bir kitap olsaydım kendinizi özel insanların yerine koymanızı isteyen kitap olurdum...

Kitap kapağında: Hayatından memnun mutlu özel kardeşlerimizin resmini koyardım..
Mesela, İş yerimdeki Görme engelli Özlem'i ya da Salih'i koymayı çok isterdim.. Çok seviyorum ben onları...

Arka kapak yazısı: Arka kapak yazım şöyle olurdu:

Hayatta her insanın eşit şartlar altında yaşamasına hakkı olduğunu, Özel insanların da bu hakkının elinden alınmasını istemiyorum.. Onları anlamak için gözlerinizi bağlayın... Kulaklarınızı kapayıp karşınızdakinin dudaklarına dikkatlice bakın.. Anlıyor musunuz peki???

Önsöz de şunlar olurdu..

Bu kitap..
Yaşamak güzeldir her insan eşit şartlar içinde yaşadığı sürede...
Sanmayın ki özel insanlar çok mutsuz, ağresif...
Hayat onlara daha güzel aslında..
Gamsız gamsız hiç bir şeyi kafaya takmadan.
İç dünyaları nasıldır kim bilir...
işte böyle olurdu :)

Sevgili Nabrut'a çok teşekkür ederim bu soru için.. İçimi döktüm bu yazıda. Uzun zamandır kitap yazmak isterdim ben.. Hayattın zorluklarından bunaldığım dönemde içimi döken, neden bizim küçümsendiğimizi neden her şeyin zorlaştığını anlatan bir kitap.. Eğer yazsaydım sadece saçmalardım..

- Neden bu konuyu değindim?
Her sabah ben 30 dk yürüyerek işe geliyorum. Gelirken etrafımı gözlemliyorum. Karşıma akülü arabalı kardeşimiz çıkıyor bazen.. O'nu izliyorum Rampa'ların önüne hep arabalar park ediliyor O kardeşimiz geçemiyor geçmeye çalışıyor ama rampa kapalı olduğu için geçemiyor. Yoldan giderse şöförlerimiz çok sabırsızdır bilirsiniz.. Yol vermiyorlar işte..

işte bu yüzden ben de bu tür bir kitap olmak isterdim...

Ben de
El Emeği Oyun Dostları
Kış Güneşimiz
Kreatif Başkan
Mimikli Böcek
Sade ve Derin ( Deeptone)
Hayattan Payetler  isimli blog sahiplerinin cevabını merak ediyorum :)






14 Nisan 2015

adı neydi?

Benim ailem Kayseri'de yaşıyorlar. Bildiğiniz gurbetteyim :) Cumartesi günü sabah saat 5 te otogardan annemi almaya gittik annem geldi çok şükür :) Ela ile anneannesinin diyalogunu buraya yazmak istedim kalsın burda da diye :)

Ela anneannesine sorar
Ela - Anneanne dedemin adı neydi? unuttum
Anneanne - Necati
Ela -Micati :)
Anneanne- Dayının adı neydi peki?
Ela- Unuttum :) 
Anneanne- Dayı küser şimdi :)
Yılda 2-3 kez görünce unutuyor çocuğum napsın. 

Anneanne- Ela benimle köye gider misin
Ela- Ben köye gitmek istemiyoyum ama fındık toplamaya gidicem ( çok çelişkili oldu sanki) ahahaha

Bakalım bugün ne gibi macera yaşayacaklar .)



13 Nisan 2015

Minik Farem 33 aylık

Minik farem sen bugün tam 33 aylık oldun.. 3 yaşına girmene şunun şurasında 91 gün kaldı. Zamanın bu kadar çabuk geçtiğine inanamıyorum..
Bu ay içinde tuvalet eğitimi almaya başladın çok güzel ilerliyorsun ( aslında uzun süredir tuvalet eğitimi veriyorduk ta o zamanlar söylemiyordu bizde kestiremiyorduk son zamanlarda kendisi bezden rahatsız olmaya başladığı için söylemeye başladı. Arada kazalar oluyo doğal olarak)

Yemeğini kendin yemeye bayılıyorsun. En sevdiğin yemek çorba ve yoğurt.

Tabletten çizgifilm izlemeyi seviyorsun tabletini bulamayınca gelip '' Annecim benim tabletim nerde bulamıyorum'' diyorsun

11/04/2015 cumartesi günü babanla parka gitmiştin babanı dinlemeyip parkta koşmuşsun ve düşüp burnunu kanatmışsın.

Babana aşıksın beni hiç görmüyorsun babam da babam..

Küçülmüş kıyafetlerinden vazgeçemiyorsun
-Annecim bunlar sana olmuyor bebeklere verelim?
-Hayıyyyy onlay menimmm.. Aynı şey bez için de geçerli :)

Okul ile parkı birbirine karıştırıp ağlıyorsun. Okula gidecemmm dediğinin park olduğunu anlamam zor oldu :)

Hayali doğum günü kutlamaya bayılıyorsun. Oyuncaklarını mum yapıp üfleyip '' İyi ki doğdun Elaa' diyorsun kendine..

Süslenmeye merak sardın bu ara.. Evde de ''iskaypinleyimi giyicem tokalayımı takacam'' diye geziyorsun.. (ne kadar toka varsa hepsini kırdın bende yenileri saklıyorum :) )

Babanın işitme cihazına ilgi duymaya başladın ha bire gidip '' Baba bu ne?'' diye soruyorsun..

Benim gibi çok çabuk sıkılıyorsun.. Erken değil mi henüz annecik sıkıldım demeye? Bir oyun oynarken 5 dk sonra sıkıldım deyip başka bir şeye gidiyorsun keşke bu huyun bana çekmeseydi. Anneannen ve Babaannen '' eee kimin kızı olacak o kadar'' diyolar :)

aklıma gelenler bunlar.. Keşke günler biraz yavaş geçse sende bu kadar çabuk büyümesen bebeğim...






10 Nisan 2015

Anne Manita Neee???

Üniversite yıllarımdayken tatil için köye gitmiştim. Canım çok sıkılıyordu sms paketim de yoktu annemin kontörlerini araklamıştım o zamanlar Turkcell' de 5 sms atana saat 24.00 a kadar bedava sms oluyordu. Can sıkıntısından tüm arkadaşlarıma mesaj yazmıştım :)
Dershane arkadaşım Firdevs'le konu uzadı uzadı ve bana sordu
-Manita var mı???
Manita ne demek acaba diye düşündüm gülmeyin o yaşıma geldim hala bilmiyorum :) Anneme sordum '' Anne manita ne demek?''
Annem baba bön bön baktı tabiki :) Bilmiyor musun? diye sordu yooo dedim :D eminim içinden bu kız nasıl üniversite okuyor demiştir :)
'' Manita sevgili demek noldu var mı yoksa? dedi'' yok anne yea nerden çıkardın dedim rezil oldum anneme :) gerçekten de yoktu
Firdevs'e döndüm
-Serdar Ortaç'ın kuzenciği canımcım manita nedir diye anneme sordum iyi mi? yok manita falan dedim :) 
-Hay Allah nasıl bilmezsin ne demek olduğunu dedi. 
-Kör cahilim nasıl bileyim ki dedim :)

Duymadığım için bazı kelimelerin anlamını bilmem.. Dershaneye giderken sınıfta bana gelen mesajı okuyum demiştim ay kız susss okuma o mesajı dedi sınıftaki kızlar. eee niye ki dedim bilmiyor musun orda o.. yazıyo. Tamam da o O... ne demek oluyo dedim :D :D anladınız siz onu :D


Çok komikti yaa aklıma gelince yazayım dedim sizde gülün istedim cahilliğime :)
Mutlu haftasonları dilerim :)

07 Nisan 2015

ilk-son ay kardeşler :)

Günaydın blogcum..
Bugün iki akrep burcu erkeği iki kardeşi anlatmaya karar verdim.
Bunlar sahi kardeşmi yahu dedirtiyor insana..
Huyları suları davranışları çokk farklı.. Biri kara biri sarı
Biri ev kuşu diğeri sokak serserisi eve uyumaya geliyo sadece
Biri kardeşinin deyişiyle kılıbık(ilk)diğeri maço(son)..
Neden kılıbıkmış diye sorduğumda.. Karısına ev işinde yardım ediyormuş muş muş :)
Kendi neden maçoymuş? Cenga reklamındakiler gibi dağınık çünkü :) ( bu konuda çok kavga ediyoruz evlensin gitsin kurtulacağım inşallah)
Kılıbık olan hep evdeymiş gece dışarı çıkmıyormuş..
Maço olan gecelere akıyormuş.. :)
Kılıbık sigara içmiyormuş Maço içiyormuş.. bu böyle uzar gider...

Bu iki kardeşin karısı ve nişanlısı da birbirinin tam zıttı..
Kılıbığınki şapşal pasaklı(ben oluyorum o), Maçonunki çılgın kokoş :)
biri çok geveze (ben) biri çok sessiz..
biri çok sinirli, biri çok sakin
biri ev kuşu, biri sokak..

kılıbıkla pasaklı :)


maçoyla çılgın kokoş :)


anlaşıldığı üzere... Kılıbık-Pasaklı / Maço-Çılgın Kokoş  tabiri caizse tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş :D :D







06 Nisan 2015

BollyWood Filmi : PK


   Cumartesi günü bizim cümbür cemaat aile çatı katı dairemize toplandık. Kayınpeder çayını kendi demlemiş yanına çerezini almış kedi misali petek kenarına mindere oturmuş Kayınvalide L koltuğun ennn uzun gelen L'nin _ çizgizsine uzanmış üstüne battaniyesini almış, Koca kişisi de L koltuğun uzuncaa taburesi mi desem ona kedi misali kıvrılmış pür dikkat TV'de Survivorun başlamasını bekliyo.. Evet evet tam bir Survivor bağımlısı ailem var.. Heee Eloş mu? o da tabiii tabletinden izliyo bişeyler (taşlamayın haa) kokmuş çoraplı kayınçom da faili meçhum bilinmiyo nirelerde olduğu. Bende amannn şimdi şu şuna küfredecek şu şunla kavga edecek papucumun Sörvayvörü dedim aldım Pc'yi elime.

   Aamir Khan'ın PK adlı filmi varmış hiç bilmiyordum. O gün denk geldi. Viber'dan Ayşe ve Nihan'ya yazdım
- Kızlar ben Hintli aşkımı izlicem didim..
Nihan da kız Hintli aşkım dedin ya geçenlerde Aamir Khan'ın PK diye film afişini gördüm abovvv o da ne adam anadan üryan dedi :) :) :)
Bende onu izliciktim didim :)
Hemen önyargılı olmayalım lütfen yavrılarım..

Filme gelicimm şimdi..
Uzaydan gelmiş anadan üryan bebe.. Uzay aracını çağırması için boynunda kolyesi var iner inmez onu çaldırdı garibim.Hırsız kaçarken radyosunu yakalayabildi bir. O radyoyla hiç ayrılmadı :)



Başroldeki kızımız bana Evrim Akın'ı anımsattı.


Film dinlere konu alınmış. Doğduğunuzda poponuza hangi dinden olduğunuzu söyleyen barkod var mı anacım? İspatı için hastanelerde yeni doğmuş bebelerin poposuna baktı :)

Ben dinlere karşı önyargılı değilim.. İnanışla alakalı.. Bu Filmde dinleri konu almışlar demiştim dimi..
Uzay cihazını bulması için Tanrı'dan yardım almasını söylüyorlar.. Tanrı kim? Sen mi Tanrı'yı koruyorsun yoksa Tanrı seni mi koruyor? Tanrı'ya dua etmen için para mı vermen gerekiyor?



Bu adam tan bir numaracıydı.. Sanki Tanrı'ya telefon açıp onunla konuşuyor gibi bir tavrı var.

















Telefonla Tanrıyla konuşuyor demiştim ya PK'nin ona cevabı'' Yanlış numara''









' Neden o kaskı takıyorsun?''
'' Taksilerden öğrendim. Taksiler sarı ve herkes görüyor. Tanrı da beni görsün''


'


Açıkçası Filmi bu kadar çok beğeneceğimi düşünmüyordum.. Budistler.. Budistlerden kaçmak için yüzüne buda etiketi yapıştırmıştı..
Hristiyanlar..
ve Müslümanlar..
Her dinin inanışları farklı biliyorum. bu filmi izlemediyseniz mutlaka ama mutlaka izleyin..,
Önce gülüp filmin bitimine 5 dk ağlarsınız :)

Film'de PK'ye devamlı '' Sen Peekay mısın?'' diye sormuşlardı. Peekay ne demekse? şimdi google amcaya baktım '' sarhoş'' demekmiş. ama hiç sarhoş olmamıştı ki içmemişti de :)

Bu fimde Hindistan klasiği danslar müzikler pek yoktu hepi topu 5 dk eder :)


Film ve dizi anlatamıyorum yeav hamuruma ters :)

Mutlu haftalar..

01 Nisan 2015

Kill Me, Heal Me

Bugün güya ben doğum günümü yazacaktım beden yaşım 1 yaş daha yaşlandı ruh yaşım 1 yaş daha küçüldü hehe (çelişkili oldu farkındayım). hediyemi gönderin yoksa küserim :)
Şaka bi yana bu hafta izledğim izlerken bayıldığım Kore dizisini anlatacağım Nihan'a özel :)


Dizi psikiyatrik vaka üzerine kurulu. Ji Sung'a Protect The Boss filminde tanımış Secret Love'da aşık olmuştum. Bu dizide bayıldımmm gözlerimden kalp fışkırdı :) :) 
Dizinin ismi biraz çelişkili gibi.

Gelelim diziye...

Cha Do Hyun (Ji Sung) 7 kişiliklidir. Biri kendisi.
Shin Se Gi: Sinirli anlarda meydana çıkıyor. O sürmeli gözler crazy giyimler kendine hayran bırakıyor.. ( kişilik değişirken boyunda çıkan kırmızı dövmemsi şey çok saçma geldi açıkçası.
Perry Park: Aksanlı konuşuyor. 50'lerden kalma çiçekli gömlekler ve sakız çiğneme hareketi gül gül öldüm yeminle :)
Mr.X: Dizinin son bölümünde ortaya çıkıyor. 
NaNa: 7 yaşında kız çocuğu (aslında ayıcık). 
Ahn Yo Sub: İntihara meyilli kişilik. O yuvarlak gözlüklerle çok şekerdi ya. Kitap okuyuş şekli süperdi :)
Ahn Yo Na: Ahn Yo Sub'un ikizi.. En çok güldüren karaketer buydu. Oppaaaa diye koşması öpücük atması Oh Ri Jin'e şataşması çok ama çokkk komikti :)



Cha Do Hyun ve Oh Ri Jin 7 yaşındayken konağa gelir. Cha Do Hyun'un kimliği yoktur ve okula gitmesi gerekmektedir. 6 yıl önce Konağı terkeden babasıyla konağa gelir ve Cha Do Hyun'un (Cha Do Hyun aslında Oh Ri Jin'in gerçek adıydı. Cha Joon Youn'du sanırım oğlanın gerçek adı. ) kimliğini alır. Babası kızı istismar ederken Shin Se Gi kişiliği ortaya çıkar ve konağı ateşe verir. Kızı öz annesinin arkadaşı olan biri kaçırır ve kendi kızı gibi büyütür. 
ikisinin de çocukluk anıları kaybolmuştuır. Cha Do Hyun'un kişilikleri böylece ortaya çıkar. 
Diziiyi fazla anlatamıyorum 20 bölümlük her bölümü ortalama 60 dk. izleyin derim.

Aşağıda google'da bulduğum gif ve replikleri paylaştım. 


 Shin Se Gi'nin Oh Ri Jin'e bu gönderisi bana BIG' ı hatırlattı. onda da böyle bi sahne vardı.

Shin Se Gi şirkette çok munzurdu anacım :D :D 
Se Gi Oh Ri Jin'e kızarken bile çok sevimliydi yaa :) 

Ahn Yo Na Oh Ri Ohn'a neler çektirdin be yavrummmm :D :D 
Ahn Yo Na veda edecek ama rahat bırakmıyor :D

Perry Park :D :D şunun gömleklerine bakın ya :)
Perry Park'ın vedası çok hüzünlüydü..


Kore'de kız eksikliği var sanırım. İkiz olarak büyüyen Oh Ri Ohn'da Oh Ri Jin'e aşıktı.
Oh Ri Jin le Ahm Yo Na'nın atışmalarına bayıldığımı söylemiş miydim :)


Ps. Gif ve Replikleri google'dan aldım umarım sorun olmaz. Replikler facebook'tan Ayşem ve Nihanım sağolsun :)